Süper Bloklar: Barselona’nın Araçsız Alanları Daha Katılımcı ve Sağlıklı bir Kent Hayatı Sunuyor
Dünyanın en büyük şehirleri, bazı ülkelere göre daha büyük nüfuslara ve daha yüksek ekonomik üretime sahiptir. Ancak, şehirler genişledikçe ve kalabalıklaştıkça, sakinlerinin sağlığını ve mutluluğunu tehdit eden sorunlar baş gösterir. Tıkanıklık, kirlilik ve kamusal alan eksikliği, insanların isteklerini ve kentsel yaşam deneyimlerini büyük ölçüde etkiler.
Buna karşılık, şehirler ziyaretçiler ve sakinler için sürdürülebilir yerler oluşturmak, inovasyonu ve büyümeyi teşvik etmek için kaynaklarını doğru bir şekilde yönetmelidir. Barselona’da 2016 yılında cesur bir şehir planlaması atılımının sonucu olarak süper bloklar etkin hale geldi.
Süper Bloklar Nedir?
Süper bloklar, trafiğin dışarıdaki belli başlı yollarla sınırlandırıldığı ve tüm sokak gruplarını yayalara ve bisikletlilere açıldığı dokuz bloktan oluşan mahallelerdir. Amaç; araçlardan kaynaklanan gürültü kirliliğini azaltmanın yanında ihtiyaç duyulan kamusal alanları yaratmak ve şehrin sıkışıklığının önüne geçmektir. Vatandaşların buluşması, konuşması ve etkinlik yapması için daha fazla açık alan yaratmak üzere tasarlanmıştır.
Yeşil Alanlar: Sağlık ve Refahı Artıyor
Son durumda, Eixample’deki ilk ve en belirgin olan dahil olmak üzere yalnızca altı süper blok bulunuyor. Raporlar, değişimin sakinler tarafından büyük ölçüde memnuniyetle karşılandığını ve uzun vadede kazanılacak faydaların dikkate değer olduğunu gösteriyor.
Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan son araştırma, planlandığı gibi, şehir genelinde 503 potansiyel süper blok hayata geçtiği takdirde, özel araçla yapılan yolculukların 230.000 oranında düşeceğini gösteriyor. Böylece insanlar toplu taşıma, yürüyüş veya bisiklete binerek ulaşımlarını sağlayacaklar. Aynı zamanda araştırma, araçsız caddelerde hava kalitesinin artacağını ve gürültü seviyesinin azalacağını öne sürüyor.Her yıl hava kirliliğinden, gürültü ve ısıdan kaynaklanan 667 erken ölümün yeni şehir düzeniyle önlenebileceği tahmin ediliyor. Daha fazla yeşil alanın, insanları dışarı çıkmaya ve daha aktif bir yaşam tarzı sürdürmeye teşvik edeceği öngörülüyor.
Yeni çevre düzenlemesinin fiziksel sağlığın yanı sıra zihinsel sağlığa fayda sağlaması bekleniyor. Bu tür alanlara erişim, toplum içi bağları önemli ölçüde güçlendirecektir.
Başka Şehirlerde de Uygulanabilir Mi?
Süper blokların ilk savunucularından olan Barselona Kentsel Ekoloji Ajansı’nın yöneticisi Salvador Rueda bu fikrin herhangi bir şehirde de kullanılabileceğini öne sürüyor. Buna rağmen, Barselona’da veya başka bir şehirde bu konsepti geliştirmek isteyen yetkililerin bazı durumları ele alması gerekiyor.
Böylesi değişiklikler sermaye yatırımı gerektirir. Araçsız sokaklar kentsel mobilyalar ve yeşilliklerle dönüştürülse bile, kalan ana yolların daha yoğun trafiğe uyması gerekecektir. Yoğun trafikle başa çıkmak adına yer altına yatırım yapılması, çevre yolların iyileştirilmesi veya akıllı trafik yönetim sisteminin kurulması değerlendirilecek seçenekler olabilir. Bu durumda, bu tür yatırımların nasıl finanse edileceği sorusu akıllara geliyor – daha yüksek bir vergi oranı toplumda hoş karşılanmayacaktır. Belirli bir konumun rağbet görmesi, oradaki mülk talebinde bir artışa yol açacaktır. Bu durum, mülklerin yatırım amaçlı kullanılmasına ve muhtemelen yerel sakinlerin yer değiştirmesine neden olabilir.
Barselona Başka Şehirler İçin Yol Gösterici Olabilir Mi?
İnsanlık tarihi boyunca, büyük şehirler yenilik ve sosyal ilerlemenin ön saflarında yer almıştır. Ancak şehirlerin, kaynakların adil ve verimli kullanılmasını sağlamak adına şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim yapısına ihtiyacı vardır. İnovasyonu toplumsal katılımı sağlamadan tepeden aşağı bir yaklaşımla empoze etmek, istenilen sonucu vermeyecektir.
Vatandaşların ayrıca, bu tür girişimlerin işe yaraması için bakış açılarını ve davranışlarını değiştirmeye istekli olmaları gerekir.
Başarılı kentsel planlama; güçlü bir liderlik, geleceğe dair tutarlı bir vizyon ve bu vizyonun nasıl sağlanabileceğine ilişkin bir yol haritasına ihtiyaç duyar. Vizyon, vatandaşlar ve yerel işletmeler, özel ve kamu kuruluşları gibi diğer tüm paydaşlarla birlikte geliştirilmelidir. Katılımcı ruh, herkesin mülkiyeti paylaşmasını sağlarken yerel girişimlerin başarısını da artıracaktır.
Süper blokların ilke ve hedeflerinin sağlam olduğuna dair çok az şüphe var.