Portekiz’in Mistik Dünyası
Avrupa’nın güneybatısında, İber yarımadası üzerinde konuşlanan Portekiz, Keşif Çağı’nda dünyanın dört bir yanından farklı etnik grupların gelmesiyle birlikte kültürel anlamda çok yönlü bir medeniyet oluşturmuştur. Bu mozaik hissi veren medeniyet çeşitliliği ve uyum, Portekiz’in tarihi kültürüyle birleştiğinde ortaya masalsı bir atmosfer çıkıyor. Portekiz, gezip görülesi cezp edici ülke olmasının yanı sıra yaşam standartları, yabancı yatırımcılar için Portekiz’de oturum izni fırsatları, öğrenciler için Portekiz’de eğitim hakları gibi yerel halka tanınan hakların kolayca alınabilmesi ülkeyi gezilesi mantığından öteye, yaşanılası ülke haline getiriyor.
Ziyaretçilerin hayran kaldığı ülke için, Portekiz Hükümeti “Portekiz Golden Visa” programını başlattı. Programa göre Portekiz’de gayrimenkul satın alan yatırımcılar Portekiz oturum izni ve Portekiz vatandaşlığı hakkı elde edebilecek. Portekiz sunduğu bu fırsatlar ile ülkenin tarihi ve doğal güzelliklerini yabancılarla paylaşıyor. Portekiz’in en dikkat çekici kültür öğesi şüphesiz kaleleri oluyor. Hemen her şehirde tarihi dokusunu hala koruyan kale görmek, ihtişamı karşısında hayran kalmamak mümkün değil. Elbette kaleler yüzyıllar öncesinde yapılıp bugün hala varlığını koruması sebebiyle mistik bir hava sergiliyor.
Ülkenin farklı noktalarından bahsedildiğinde Bom Jesus da Monte Kilisesi’nin yer aldığı Braga şehri öne çıkar. Braga, çok eski, çok tarihi bir şehir olarak tanınıyor. Braga halkı dini inançlarına ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, koyu Katolik bir halkı temsil ediyor. Bu nedenle şehirde birçok kilise ve katedral görmek mümkündür. Halkın dinine çok bağlı olması sebebiyle, Braga, Portekiz’in din merkezi olarak tanımlanıyor.
Bom Jesus da Monte, Braga’nın dünyaya açılan kapısı şeklinde lanse ediliyor. Zira dört mevsim boyunca ziyaretçi akınına uğruyor. Bom Jesus da Monte katedrali, 15. Yüzyılda inşa edildi. Antik Çağ’dan bu yana dini inanç alanlarında bilinen bir yapıdır. Katedralin ilk dikkat çeken şeyi ihtişamı olsa da yaklaşık 120 metre uzunluğundaki merdivenleri de akabinde fark ediliyor. İnançların kesişme noktasında önemli bir konuma sahip olan katedralin merdivenleriyle ilgili mistik bir inanış vardır. Merdivenler labirent özelliğine sahip, insanı şaşırtan bir yapıya sahiptir. Rivayete göre kişi Hıristiyanlık inancına sırtını dönerse labirent merdivenlerde yolunu bulamaz ve kaybolur. Elbette yerel halk bu inanışa sonsuz inanıp uygularken gelen ziyaretçilerin çoğu katedrale sırtını veriyor ve muhteşem manzarayı, yapıyı fotoğraflarla ölümsüzleştiriyor.